Yine başka modeller, Big Bang öncesi tekilliğin kendisinin oluşumu etrafında dönmektedir. Karadelikleri kozmik çöp sıkıştırıcılar olarak kabul ederseniz; tüm bu ilkel sıkıştırma için öncül aday olarak dururlar. Dolayısıyla genişleyen evrenimiz teorik olarak başka bir evrendeki karadelikten çıkan ‘beyazdelik’ olabilir. Beyazdelik, karadeliğin tersi şekilde hareket eden, onu içine çekmek yerine ciddi enerji ve madde yayan varsayımsal bir cisimdir. Bunu kozmik bir egzoz kapağı olarak düşünebilirsiniz. Bazı bilim insanları, evrenimizin bir karadeliğin içinde doğmuş olabileceğini ve kendi evrenimizdeki her karadeliğin de ayrı evrenler içerebileceğini öne sürmektedir.
Ancak bazı bilim insanları ise, evrenin Büyük Patlama sonucunda değil; ‘Büyük Sıçrama’ ile başladığını düşünmektedir.
Uzun zaman önce Hindistan’daki Orta çağ din filozofları, evrenin kendisini yok etmesinden ve tekrar başlatmasından önce, değişmiş bir kütleden etrafımızda gördüğümüz aykırı gerçekliğe evrimleştiği sonu olmayan bir yaratılış ve yok oluş döngüsünden geçtiğini öğretmişlerdir.
Bazı çağdaş bilim insanları, çarpıcı paralelliklere sahip bir fikre ulaşmıştır. Evrenin Büyük Patlama yerine bir döngü içinde genişleyip büzüştüğüne, belirli bir boyuta kadar küçüldüğünde ise geri sıçradığına inanmaktadırlar. Büyük Sıçrama Teorisinde her döngü, tekillik kadar küçük olmayacak pürüzsüz bir evrenle başlamaktadır. Evren; yavaş yavaş genişleyecek, zamanla topaklaşacak ve daha çarpık bir hâle gelecektir. Sonunda, çökmeye başlayacağı bir noktaya ulaşacak ve başlangıç noktasının boyutuna küçüldükçe yavaş yavaş kendini düzeltecektir. O anda ise döngü yeniden başlayacaktır.
Büyük Sıçrama fikrinin işe yaraması için Roger Penrose ve Stephen Hawking’in geliştirdiği tekillik teoremlerinin etrafında bir yol bulunması gerekmektedir. Ölmekte olan bir yıldız, sonunda karadelik oluşturmak üzere yoğunlaşır. Bunu yapmak için Büyük Sıçrama modelleri, negatif enerjinin yerçekimine karşı koyma ve çöküşü tersine çevirme fikrine dayanmaktadır. Böylece evren ve uzay-zaman tekrar tekrar birbirinden ayrılmaktadır. Bu daralma ve genişleme döngüleri ise her trilyon yılda bir kendini tekrar edecektir.
Büyük Sıçrama Teorisi, Batı uygarlığının St. Augustine’den bu yana gelen gerçeklik görüşünden ayrılmaktadır çünkü zamanın bildiğimiz haliyle evrenden daha önce var olduğunu kabul etmektedir.
0 Yorum