16.yy İstanbul’una hoş geldiniz. Bilimde Avrupa tarafından Osmanlı kaynaklarının esas alındığı, batının bilimi tam anlamıyla bir adım geriden takip ettiği zamanlardayız. Osmanlı’nın bilimde öncü olduğu bu parıltılı dönemin tersine dönmeye başlamasına sebebiyet veren olaylardan sadece biri olan ve astronomide belki de Dünya’ya yön verecek gelişmeleri saçma hurafeler uğruna yerle bir eden “Takiyüddin Vakası” nı gelin birlikte inceleyelim.

Matematik ve astronomi başta olmak üzere birçok alanda 90’dan fazla kitap yazan Osmanlı’nın en önemli astronomlarından biri Takiyüddin Mehmet, 1521 yılında Şam vilayetinde doğar,  1550’de İstanbul’a gelir ve 1571’de saraya müneccimbaşı olarak atanır.


Takiyüddin’in dönemin padişahı 3.Murat’a Uluğ Bey’in zamanında Semerkant’da hazırlattığı “Zic-i İlhânî” adlı astronomik gözlem ve hesapların vadesini doldurduğunu ve yeni hesaplamalar gerektiğini belirten bir rapor hazırlaması üzerine 1575 yılında Tophane sırtlarında bir rasathane kurulur.

Dar’ür Rasad-ül Cedid adıyla kurulan rasathanede gözlem yapmak ve göksel olayları açıklamak bir yana dursun aynı zamanda dönemin matematikçilerine taş çıkarırcasına matematik çalışmaları da yapılmaktadır.

Takiyüddin, zamanı kabaca belirlemek yerine saniye bilgisine kadar verebilen saatler tasarlıyor, aynı yıllarda Kopernik’in düşüncelerini pratikte gözlemleyen Tycho Brahe, kullandığı astronomik aygıtların neredeyse yarısını Takiyüddin’in tasarımlarıyla kuruyordu. Takiyüddin, mekanik çalar saatin ve yaylı astronomik saatin mucididir. İcat ettiği astronomik saati ise kendi gözlemleri için gözlemevine kurmuştur.

Ancak hurafelere inanan bilim karşıtı kişiler sadece Galileo zamanında katolik kilisesinde bulunmuyordu. Çağımız da dahil olmak üzere her devirde bulundu ve bulunacak. Galileo’nun hikayesinde benzer bir hikaye de 16.yy Osmanlısında yaşandı ve Takiyüddin de işte bu insanların baskısına maruz kalmıştı.

Gelin görün ki 1577 yılında İstanbul semalarında görülen bir kuyruklu yıldız ve ardından gelen salgın ve deprem halkta büyük bir panik yaratmış, halk hurafelerin etkisine girmişti. Tüm bu olayları “gözlem yapmak uğursuzluk getirir” diyerek rasathanenin yapımına bağlamışlardı.
Bunun üzerine yapılan İran Seferi’de beklenen sonuçları vermeyince, 3.Murat her ne kadar bu hurafelere inanmasa da üzerindeki baskıyı atmak için denizden top atışı ile rasathanenin yıkımına karar verdi.

Takiyüddin bu olayda harcadığı emeğin gözlerinin önünde yok oluşuna derin bir üzüntü duyarak kısa süre sonra vefat etmiş, çağdaşı Tycho Brahe ise yanına Johannes Kepler adında ileride astronomi alanında büyük ses getirecek bir asistan almış ve onu eğitmiştir.

0 Yorum

Yorum Yap

Login

Welcome! Login in to your account

Beni Hatırla Lost your password?

Lost Password

MENU