Astronomi biliminde her şeyin temeli gökyüzü ve uzayı gözlemektir. Astronomide gözlem amaçlı merceklerin bir teleskop olarak icat edilmesi ise 1609 tarihinde önemli bir bilim adamı olan Galileo Galilei tarafından gerçekleşmiştir.
Nebulalar uzayda, yıldızların arasındaki boşluklarda bulunan ve çok büyük alanlar kaplayan, yoğun gaz ve toz bulutlarıdır. Yıldızların yaydığı ışık enerjisini kullanarak görünür hale gelirler. Bulut gibi göründüklerinden bulutsu da denir.
Güneş'in etrafında dönen nispeten küçük, aktif olmayan, kayalık cisimlere asteroid denir. Her gün, Dünya 100 tondan fazla toz ve kum boyutlu parçacıklara maruz kalmaktadır. Yılda yaklaşık bir kez, otomobil boyutunda bir asteroit Dünya atmosferine çarpar, etkileyici bir ateş topu oluşturur ve yüzeye ulaşmadan yanar.
Uzay boşluğu atmosferin olmadığı karanlık bir ortamdır. Renkler atmosferde bulunan element ve maddeler tarafından ışığın dağılmasıyla ortaya çıkar.
Bahçenize veya yakınınızdaki alana ya da bir tarlaya göktaşının düştüğünü mü düşünüyorsunuz? Bir göktaşı nasıl anlaşılır? Yerde duran bir taşın göktaşı mı yoksa normal taş mı olduğu nasıl anlaşılır? Astronomi sizin ilgi alanınıza mı giriyor? İşte bir göktaşını tanımlamanıza yardımcı olacak bazı ipuçları.
Her şeyin başlangıcı; ‘Big Bang’ yani Büyük Patlama! Evrenin bir anda oluştuğu ve sonsuz olmadığı düşüncesi. 20. Yüzyılın ortasına kadar birçok bilim insanı, evrenin sonsuz mekan ve zamanı içinde barındırdığını düşünüyordu.
Bir diğer adı Einstein-Rosen Köprüsü olan solucan delikleri, sık sık uzay konulu filmlerde, araştırmalarda, bazen haberlerde karşımıza çıkan bir konudur. Astronominin bir parçası olan bu kozmik yapılar hala daha net olarak bulunamamıştır. Ancak varlıklarına dair hesaplamalar, tahminler, teoriler mevcut.
