Bundan 70 bin yıl önce bir kırmızı cüce ve kahverengi cüceden oluşan ikili bir yıldız sistemi Oort Bulutu’nu ve Güneş’i teğet geçmiş. Peki o zamanlar, ilk modern insanların mağaralarda yaşadığı zamanlar, atalarımız bu çok yakın geçen yıldızı görmüşler midir? Görmüşlerse ne hissetmişlerdir?
Scholz Yıldızının Keşfi
Bu yıldızın keşfi 2013 yılında oluyor. NASA’nın Exoplanet Keşif Programı’ndan astronom Eric Mamajek 2013 yılında Şili’ye yaptığı ziyareti sırasında Ralf-Dieter Scholz tarafından henüz yeni keşfedilmiş bir yıldız dikkatini çekiyor. Normalde yıldızlar yıl içerisinde gökyüzünde belirli bir hareket düzenine sahip olurlar ve yer değiştirirler. Ancak bu yıldız ilginç bir şekilde hareketsiz durmaktadır.
Bunun tek sebebi yıldızın bizim sistemimizle aynı düzlem üzerinde olmasıdır. Yani yıldız düz bir hat üzerinde ya bizden uzaklaşıyor ya da bize yaklaşıyor olmalıdır. Bunu öğrenmek için Doopler Etkisinden yararlanılarak yapılan hesaplamalar sonucu yıldızın ışığının kırmızıya kaydığı, yani bizden uzaklaştığı anlaşılmıştır.
Hesaplara göre şu an bize 22 ışık yılı uzaklıkta olan Scholz sistemi 70 bin yıl kadar önce Güneş Sistemi’ne 1 ışık yılından daha yakın bir noktadan (Dünya-Güneş arası mesafenin 52 bin katı kadar) geçmişti.
Peki bu yakın geçişin etkileri olmuş mudur?
2015’te Mamajek önderliğindeki grup bu geçişin Güneş Sistemi’nde herhangi bir cismin yörüngesini kayda değer şekilde bozmadığı sonucuna ulaştılar. Ancak 2018 yılında yayımlanan bir makalede bu yakın geçişin kısmen de olsa Oort bulutunda etkiler yarattığı yazıldı.
Oort Bulutu, 2 trilyona kadar kuyruklu yıldız barındırdığı tahmin edilen ve Güneş Sistemini küresel olarak bir zırh gibi saran kümedir. Buradaki gök cisimleri bazen Güneş Sistemi’ne doğru yönelir bazen ise yeterince hızlanarak Sistemimizden dışarı doğru yönelirler. 2018’de yayımlanan makalede Oort bulutunda ki bazı hiperbolik yörüngeli cisimlerin belli bir bölgede yoğunlaştığı yazıldı. İlginçtir ki bu yoğunlaşma tam da Scholz yıldızının geçtiği hizada olmuştur.
Madrid Complutense Üniversitesi’nden Carlos de la Fuente Marcos, bu konuda şunları söylemiştir:
Prensipte, bu nesneler Oort Bulutu’ndan geliyorsa, konumlarının gökyüzünde eşit olarak dağılması beklenir. Ancak bulduğumuz şey çok farklı: İstatistiksel olarak anlamlı bir radyan birikimi. Scholz’un Yıldızı ile yakın karşılaşmaya uyan, İkizler takımyıldızı yönünde yansıtılmış aşırı bir yoğunluk görünüyor. Elbette bu bir tesadüf olabilir. Ancak hem yer hem de zamanın böylesine denk gelmiş olması pek olası değildir.
Kadim Kızıl Yıldız
Scholz yıldızı bir kırmızı cüce olduğu için parlaklığı karanlık bir gecede gördüğümüz soluk bir yıldızdan 50 kat daha azdır. Ancak kırmızı cüceler üzerlerinde devasa patlamalar olduğu sırada çok daha parlak gözükebiliyorlar. 70 bin yıl önce bir gece vakti o yöne bakan atalarımız bu yıldızı görmüş olabilir. Kim bilir ne düşündüler…
0 Yorum